Kabullenilebilir
Sorunu sor hemen cevaplansın.
kabullenilebilir teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- Acceptable
- kabul
- admission
He was granted admission to the university.
-O, üniversiteye kabul edildi.
Please tell me the requirements for admission to the college.
-Koleje kabul için gerekli şeyleri anlatabilir misiniz.
- kabul
- assent
- kabul
- {i} admittance
- kabul
- acceptance
Tom gave an acceptance speech.
-Tom bir kabul konuşması yaptı.
Those customs found acceptance there.
-O gelenekler orada kabul görmüştür.
- kabul
- concession
- kabul
- acknowledgement
- kabul
- agreed
They agreed to work together.
-Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
They agreed to work together on the project.
-Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
- kabul
- approval
- kabul
- ok
- kabul
- acceptance; assent; acquiescence; admission; reception; approval; OK, Okay!, All right!, Agreed!, Done
- kabul
- (Ticaret) accepting
Tom's body seems to be accepting the transplant.
-Tom'un vücudu nakli kabul edecek gibi görünüyor.
Tom had trouble accepting Mary's love.
-Tom'un Mary'nin sevgisini kabul etme sorunu vardı.
- kabul
- avow
- kabul
- acknowledge
He acknowledged my presence with a nod.
-O, bir baş selamı ile varlığımı kabul etti.
She acknowledged her mistake.
-O, hatasını kabul etti.
- kabul
- (Kanun) accept
I accepted her invitation.
-Onun davetini kabul ettim.
Do you accept credit cards?
-Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
- kabul
- (Bilgisayar) accepted
In brief, you should have accepted the responsibility.
-Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.
I accepted her invitation.
-Onun davetini kabul ettim.
- kabul
- allowance
- kabul
- permit
- kabul
- all right!
All right. I'll accept your offer.
-Tamam, önerinizi kabul edeceğim.
- kabul
- (Kanun) acquiescing">(Kanun) acquiescing
- kabul
- acquiescence
- kabul
- compliance
- kabul
- acceptance bill
- kabul
- well and good
- kabul
- okay
- kabul
- all well and good
- kabul
- adoption
- kabul
- agreement
Tom nodded in agreement.
-Tom başını sallayarak kabul etti.
We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
-Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- kabul
- (Ticaret) election">(Ticaret) election
- kabul
- sanction
- kabul
- enactment
- kabul
- acceptence
- kabul
- reception
She made a wonderful speech at her friend's wedding reception.
-O, arkadaşının düğün kabulünde harika bir konuşma yaptı.
Tom was given a warm reception.
-Tom'a sıcak bir kabul verildi.
- kabul
- acceptation
- kabul
- accept to
- Kabul
- acception
- kabul
- it's a bargain
- kabul
- (Nükleer Bilimler) assumption
- kabul
- thumbs up
Tom gave Mary a thumbs up.
-Tom Mary'yi kabul etti.
- kabul
- enact
- kabul
- done
Tom won't admit that he's done anything wrong.
-Tom yanlış bir şey yaptığını kabul etmeyecektir.
It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time.
-Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.
- kabul
- drawing room
- kabul
- recognition
- kabul
- approve
The team approved his proposal.
-Takım onun önerisini kabul etti.
Father will never approve of my marriage.
-Babam, evliliğimi kabul etmeyecek.
- kabul
- (Hukuk) acceptance, approval, formal confirmation, admission
- kabul
- receiving
I also use this study for receiving guests.
-Bu çalışma odasını misafirleri kabul etmek için de kullanırım.
- kabul
- receiving (someone)
- kabul
- acceptance; assent: acquiescence
- kabul
- I accept it./I agree./I assent
- kabul
- {i} acknowledgment
- kabul
- acquiescense
İlgili Terimler
kabullenilebilir teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Kabul
- The capital of Afghanistan
- Kabul
- the capital city of Afghanistan. City (pop., 1993 est.: 700,000), capital of Afghanistan. Located on the Kbul River in a valley strategically located between mountain passes, it has existed for some 3,500 years. It became the capital of the Mughal dynasty in the 16th century, and it remained under Mughal rule until 1738, when it was captured by the Iranian conqueror Ndir Shah. Kabul has been the capital of Afghanistan since 1776. When the Soviet Union invaded Afghanistan in 1979, it established a military command in Kabul. After the Soviet withdrawal in 1989, factional fighting among Afghan guerrillas continued intermittently and the city suffered widespread destruction. In 1996 the Taliban captured Kabul and imposed an austere form of Islamic rule. The city began to recover from years of violence only when the Taliban government was overthrown in 2001
- Kabul
- {i} capital of and largest city in Afghanistan
- kabul
- the capital and largest city of Afghanistan; located in eastern Afghanistan
İlgili Terimler
kabullenilebilir teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- KABUL
- (Osmanlı Dönemi) Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. Bak: İcab
- KÂBUL
- (Osmanlı Dönemi) Avcıların kemendi
- kabul
- Yanına, katına alma
- kabul
- Avcı kemendi
- kabul
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- kabul
- Bir yere alınma
- kabul
- Rıza veya izin, akseptans
- kabul
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma: "Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden."- C. S. Tarancı
- kabul
- Konukları veya işi olanları yanına, katına alma: "Kış yaklaştığı için Nevin'in hafta başı kabulleri hararetleniyordu."- P. Safa
- kabul
- Akseptans
- kabul
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
- kabul
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.